ASYA PASIFIK CEKIRDEK UCLUSU ABD JAPONYA

ASYA-PASİFİK ÇEKİRDEK ÜÇLÜSÜ: ABD-JAPONYA-HİNDİSTAN

GİRİŞ
Asya-Pasifik bölgesi, her üç ülkenin de, “ekonomi” ve “güvenlik” yönlerinden uzun yıllardır
ilgi alanları içinde olmuştur. Konumuz üç ülkenin nüfus ve ekonomi büyüklüğü yönlerinden
önemli benzerlikleri bulunmaktadır. Şöyle ki, dünyanın en kalabalık ve büyük ekonomileri
olarak karşımıza çıkmaktadır: Nüfus bakımından Hindistan, ABD ve Japonya dünyada
sırasıyla birinci, üçüncü ve onuncu sırada; GSYİH büyüklüğü olarak da aynı sırada onuncu,
birinci ve üçüncü gelmekte; her üç ülkenin de ortak paydası,“dünyanın en büyük
demokrasilerinden üçü” şeklinde ortaya çıkmaktadır. Çalışmamıza konu olan üçlünün bir
diğer ortak özelliği de, bölgesel güç Çin ile olan, karmaşık ve çeşitli seviyelerde olan, işbirliği
ve rekabet içeren ilişkileridir.
Anılan ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendiren bir diğer olgu da, altı aydır iş başında olan
Hindistan ve iki yıla yakındır bu görevi yapan Japonya başbakanlarının bu konudaki istek,
öngörü ve gerçekleri görebilmeleri olmaktadır. Karşılıklı ziyaret ve bağıtlanan anlaşmalarla
adım adım hayata geçirildiği gözlenen söz konusu “üçlü işbirliği” konusunda yaptığımız bu
çalışmada; işbirliğinin temelinde yatan faktörler, kolaylık ve zorluklar, işbirliğinin nitelik ve
boyutu ile, geleceği hakkındaki görüşler “realist” pencereden incelenmeye ve
sürdürülebilirliği yönünden irdelenmeye çalışılmıştır.
ÜLKELER ARASINDA SON DÖNEMDE KURULAN İLİŞKİLER
Nisan ayında Başkan Barack Obama’nın, Japonya, G.Kore, Malezya ve Filipinler’i kapsayan

Asya gezisinin başlıca amaçlarını, ABD’nin “Asya’nın ekseni –pivot to Asia”olmaya devam
ettiğini teyid etmek; ticari konularda yeni açılımlar yapmak ve Çin’e, “Birleşik Devletler’in,
bölgesel ihtilaflarda hala müttefiklerini desteklediği” vurgulamak olarak sayabiliriz.1 Gezide
öne çıkan bir diğer konu da, Transatlantik Ticaret ve Yatırım İşbirliği (TPP) konusunda
Japonya’nın daha etkin işbirliği ve katkısının talep edilmesi oldu.2
1977’de başlayan ve formel bir yapı olmayan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu ( The Quadrilateral
Security Dialogue-QSD) ABD, Japonya, Avustralya ve Hindistan’ı kapsayan “stratejik “ bir
oluşumdu. Günümüzün yeni Asya-Pasifik güncel dengeleri ve Japonya’nın başbakan Shinzo
Abe liderliğinde “askeri güvenlik” ağırlıklı ilgisi karşısında mevcut halinden öte, oluşacak
“Asya NATO’SU”için bir “tomurcuk” olabileceği görüşü konuşulmaktadır.3
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in, 7-9 Ağustos tarihlerinde Hindistan’a yaptığı ziyaret
sırasında,“ABD ve_Hindistan’ın Japonya ile güvenlik işbirliğini arttırmaları” yönündeki
sözleri, Abe’nin, NATO dışında en güçlü bir oyuncu olmak istememeleri yolundaki görüşlerine
önemli bir destek getirmiştir.4Başat amacı, dünyanın en büyük silah alıcısı olan
Hindistan’a5yapılan silah satışlarında mevcut engelleri kaldırıp, bu konudan Rusya’dan pay
kapmak olan bu ziyarette Hagel, “USA_Hindistan stratejik ortaklığındaki potansiyeli hayata
geçirmeyi” ve “bölgedeki deniz güvenliği konusundaki paylaşılan ilgileri” vurgulamıştır.6Son

olarak, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 29 Eylul’de Beyaz Saray’da Obama ile
buluşması, uzun süredir “durgun ve mesafeli” olan ilişkilerin canlandırılması yolunda önemli

mesafe alınmasına fırsat tanıdığı şeklinde değerlendirilmiş;7yayınlanan ortak açıklamada da,
özellikle iki ülke arasındaki “güvenlik” ve “savunma” konularında geleceğe yönelik
işbirliğinin çok parlak olduğu vurgulanmıştır.8
ABD-HİNDİSTAN İLİŞKİLERİ
Asya’da “güç dengesi”nde yaşanan ve süren değişim, ABD’ni, Hindistan ile, Çin’e karşı
“demokratik koruyucu/kalkan” olarak daha yakın bağlar kurmaya itmiştir. Öte yandan,
Hindistan, ABD’nin uzun yıllardır, Orta/Güney/Güneydoğu Asya’ya ulaşmak amacıyla
düşündüğü “Pasifik Ekonomik Koridor (Indo-Pacific Economic Corridor)”u için Hindistan’ı
öncelemektedir. Bilindiği gibi, Başbakan Narendra Modi başkanlığındaki Hindistan
hükümetinin önceliklerinin başında, Amerikan güçlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle
bölgede doğabilecek istikrarsızlığa ve Çin’e karşı “silahlı gücünü modernize etmek”
gelmektedir.
“Satınalma gücü paritesine (PPP)” hesaplanan GSYİH’ya göre, ABD ve Çin’den sonra
dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan ve yaklaşık on yıldır yüzde 5 büyüme hızını yukarıya
doğru kıramayan Hindistan, 2013 yılında yüzde 6’yı yakalamıştır. Söz konusu büyümeyi
artarak sürdürmek kararında olan Hint yönetimi, ülke kalkınması ve sürdürülebilmesi ile,
ülkenin dış pazarlardaki rekabet gücünün arttırılması için “yabancı doğrudan sermaye
yatırımları (FDI)” nın ne derece önemli olduğunun farkındadır.9
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 28-30 Temmuz’da Yeni Delhi’ye yaptığı ziyaretle,
Başkan Obama’nın 2010’da gerçekleştirdiği Hindistan ziyareti ile başlayan “ABD-Hindistan

Stratejik Diyalog” toplantılarının beşincisi gerçekleşmiştir.10Anılan toplantılarda teknoloji,
yenilikler, sağlık, enerji, iklim, terörizm, güvenlik-ticari ve ekonomik işbirliği başlıkları
işlenmiştir. Önceki bölümde de belirtilen Amerikan Savunma Bakanı Hagel’in Ağustos aynda
yaptığı ziyarette, Mayıs seçimlerinde iktidara gelen Hindistan Başbakanı Modi, “ABD’den
Hindistan’da üretim, teknoloji transferi ve müşterek askeri tatbikatlar” başlıklarında
“savunma” konusunda yakın bağ kurulmasını, önceki Başbakan Manmohan Singh’ın aksine,
istemiştir.11
Başbakan Modi ve Başkan Obama arasında Eylül sonunda Washington’da yapılan görüşmede,
güvenlik (gıda güvenliği dahil12)/savunma (bu bağlamda, 2005 tarihli ‘yeni savunma
çerçevesi’ gözden geçirilmiş, teknoloji transferi için mesafe alınmıştır) konularının yanında,
alt yapı (üç şehrin su ve kanalizasyon sisteminin modernize edilmesi) ve finans başlıklarında,
şimdilik iddialı olmayan ölçüde de olsa varılan işbirliği kararları, gelecek için önemli
kolaylıklar sağlayacaktır. Özetle, her iki ülkenin birbirine yaklaşımı, bundan böyle “aynı
seviyede ve en yakın iş ortağı” düzleminde olacağını söyleyebiliriz.13
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin boyutuna baktığımızda, 2000 yılında 19 milyar (mia.)
Amerikan Doları ($) olan ticaret hacminin 2013 yılında 95 mia. $’a yükseldiğini; bunun 35
mia. $’ını ABD tarafının ihracatı (168 bin işgücünü temsil etmekte) olduğunu; karşı ülkedeki
Amerikan FDI’ının 28 mia., Hint FDI’ının da 9 mia.$; Hindistan’a gelen Amerikalı turist

sayısının 1 mio.’un üzerinde, aynı parametrenin karşı ülke için de 850 bin; Birleşik

Devletlerde lisans veya lisans üstü çalışma yapan Hintli öğrenci sayısının yaklaşık 100 bin
(ülkeye katkısı 3 mia.$’ı bulmakta) olduğunu görmekteyiz.14
Keza, iki ülke arasındaki savunma teçhizatı konusundaki ticaret son yıllarda çok hızlı bir
oranda artarak, 10 mia.$’ı aşmıştır.15Bölgedeki Çin, Pakistan ve Afganistan gerçekleri
nedeniyle 47 mia.$ gibi yüksek tutarındaki savunma bütçesindeki silah gereksiniminin yüzde
70’ini yurt dışından sağlayan (bunun yüzde 75’i Rusya’dan olup-Rusya silah dış satımının
1/3’ü-, ABD’nin payı yüzde 7) ve 2010 yılında “dünyanın en büyük silah ithalatçısı” unvanını
(yüzde 12 pay ile) Çin’in elinden alan Hindistan’ın bu konumu Amerikan tarafı için ihmal
edilemeyecek önemdedir.16Hindistan yönetimi, silah dış alımının yurt içinde üretimini teşvik
etmekte ve bu konudaki yatırımlarda uygulanan FDI sınırını, yakınlarda yüzde 26’dan 49’a
yükseltmiştir. Ancak anılan pay “yönetim hakimiyeti”ni sağlamadığından, ABD firmalarının
yatırım isteksizliği sürdürdüğü belirtilmektedir.17
ABD-JAPONYA İLİŞKİLERİ
İkinci Dünya Savaşı sonra göreve gelen en genç başbakan olan ve ikinci dönem
başbakanlığını Aralık 2012’den bu yana sürdüren Shinzo Abe, ülke ekonomisini durgunluktan
çıkarmak için, Keynesyen tarafı ağır basan ve“Abe-ekonomi” olarak nitelenen uygulamaları
sürdürmektedir. Savunma konusunda da, dışsal bir organizasyona dahil olmak yerine, “ulusal
güvenlik stratejisi”, “askeri harcamalar” ve “kollektif öz savunma” konseptlerini gündeme
taşımıştır. Bu bağlamda, 2007’de gündeme getirdiği, Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD
arasındaki “Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD)”nu yeniden canlandırmış ve ilişkileri

güçlendirmiştir.18
AB dışında dünyanın birinci ve üçüncü büyük ekonomisi olan iki ülke (birlikte global
GSYİH’nın yüzde 30’undan fazlasını üretmekteler) BM dışında, G-7, G-20, WTO, APEC,
Regional Comprehensive Economic Partnership (RCEP) platformlarında ve son olarak TPP
projesinde birlikte çalışmaktadır.19 Ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaret hacmi 282 mia.$
(bunun 203 mia.$’ı mal ticareti) olup; Japonya ve ABD, birbirlerinin sırasıyla dördüncü ve
birinci ticari ortağı konumundadır.20İki ülke arasındaki mal ticaretinden ABD tarafı 74 mia $
tutarında açık vermektedir. Öte yandan Japonya ABD’nin ikinci büyük FDI kaynağı
konumundadır. İki ülke arasındaki toplam FDI stoku 442 mia.$, bunun 309 mia.$’ı Japon
(ABD’deki toplam FDI’ın yüzde 70’i), 134 mia.$’ı Amerikan çıkışlıdır. ABD’deki Japon
şirketleri yaklaşık 650 bin Amerikalı’yı istihdam etmektedir.21Ekonomik ilişkilerde aktarılması
gereken bir diğer husus da, iç tasarruf oranları yüksek ve cari fazla veren Japonya’nın Çin ile
birlikte, ABD ulusal iç borçlarının en başlıca kaynağı olduğu olgusudur. Bu gerçeğin, görünen
bir gelecekte değişmesi beklenmemektedir.22
İlişkilere “savunma” cephesinden baktığımızda, bu ilişkilerin başlangıcının 1954 yılına kadar
gerilere dayandığını, iki ülkenin Ortadoğu ve Afganistan’da işbirliğini ve K.Kore konusunda
benzer yaklaşımları paylaştıklarını görmekteyiz. Ekim 2013’de Tokyo’da, iki tarafın dışişleri
ve savunma bakanlarının katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, 1997 tarihli “ABD-Japonya
Savunma İşbirliği Anahatları” ele alınmış ve günümüz koşullarına göre güncellenmiştir.
(özellikle, Asya-Pasifik Bölgesinde güvenlik ve savunma işbirliğinin arttırılması ve


Japonya’daki, 53 bin asker ve 89 tesisi kapsayan-tarafların 2’şer mia.$’lık katkılarıyla
desteklenen- Amerikan askeri varlığının yeniden düzenlenmesi)23
İki ülke arasında ticari konularda yaşanan en önemli sorun, Amerikan menşeyli bazı ürünlere
(ör.otomobil, sığır eti gibi) Japon tarafında uygulanan korumalar olmaktadır. ABD, getireceği
ticari artışın yanında,anılan sorunun aşılması için TPP konusunu fırsat olarak görmekte; bu
konuda Japonya tarafının çalışmasının artarak hızlanmasını istemektedir.24 Uzun süredir
etkisini gösteren “ekonomik durgunluk”u henüz atlatamayan Japonya ile, 2008 ekonomik
krizin yaralarını sarmaya çalışan ABD yöneticilerinin, 1970 ve 1980’ler ile 1990’ların birinci
yarısında olduğu gibi, karşılıklı yapıcı yaklaşımları süreklilik göstermektedir. Diğer yandan,
eskisine göre daha az gergin olan ekonomik koşullar, iki ülke liderlerine, özellikle “ulusal
güvenlik” konularına daha çok eğilmeleri için fırsat sağlayacağı beklenmektedir.
JAPONYA-HİNDİSTAN İLİŞKİLERİ
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, her şeyden önce, ülkenin sahip olduğu “dünya ölçeğindeki
hizmet sektörü” potansiyelini “güçlü bir endüstri ile desteklemek”, bir diğer anlatımla, anılan
“mukayeseli üstünlüğün” katma değerini arttırmak istemektedir. Bu amacın gerçekleşmesi için,
mevcut alt yapı sistemlerinin yenilenip/güncellenmesi gerektiği ve bunun yolunun da “çoklu
endüstriyel koridorlar (multiple industrial corridors)” kurulması ve bunun finansmanından
geçtiği bilinmektedir. Japonya, mevcut Delhi-Mumbai Endüstriyel Koridoru” için gereken
finansmanı taahhüt etmiştir.25 Eylül başında Modi’nin Japonya’ya yaptığı ziyarette, özel ve

kamusal konularda 34 mia.$ lık yatırım anlaşması imzalanmıştır.26Anlaşmayı, Hindistan’ın
“ekonomik büyümesi için ortak bulması” olarak da değerlendirebiliriz. 17-19 Eylül tarihlerinde
Çin Başkanı Xi Jinping’in Hindistan ziyaretinde, önümüzdeki 5 yıllık süreçte Çin tarafının
gerçekleştireceği 20 mia.$ tutarındaki (beklenenin altında) yatırım için imzalanan anlaşma ile
de, büyümenin finansmanı konusunda Hindistan’ın eli güçlendiği gibi, Japonya’nın bu konudaki
liderliği devam etmiştir.27
1,2 milyar’ı aşkın nüfusu ile Hindistan, yıllardır ekonomik durgunluktan çıkmaya çalışan
Japonya için, coğrafi olarak da yakın çok önemli bir aktör konumundadır. Bir diğer ifade ile,
ekonomi vasıtasıyla, Japonya için, Çin (Japonya ile karşılıklı ticaret hacmi yıllık 340 mia.$
civarındadır) konusunda, ABD 1,2 milyar nüfuslu Hindistan yoluyla jeopolitik riskler
dağıtılmış olmaktadır (Çin+bir stratejisi).28 Japon ve Hint taraflarının 26 Ekim 2010’da
sonuçlandırdıkları ve Ağustos 2011’den itibaren hüküm ifade etmeye başlayan “Kapsamlı
Ekonomik Ortaklık Anlaşması (CEPA) da, bu konuda temel bir çatı oluşturmaktadır.29
2006 yılında 267 olan Hindistan’da çalışan Japon şirket sayısı 2013’de 1800’e yükselmiş
olup, dünyanın en nitelikli işgücüne sahip ülkelerden biri olan Hindistan’ın bu yönü de
Japonları için fırsat sunmaktadır. İki ülke arasındaki 18,6 mia.$ olan karşılıklı ticaret hacminin
6,2’ini Hindistan’ın, 12,4’ünü Japonya’nın (ilk 15 ithalatçı arasında Hindistan yoktur) ihracatı
oluşturmaktadır. (Japonya tarafı Hindistan ticaret hacminde yüzde 2,3; Hindistan ise, karşı
tarafın global ticaretinde yüzde 1,1 pay almaktadır) 2000-2012 yılları arasında Japon
şirketlerinin Hindistan’daki FDI’larının toplamı 12,6 mia.$’dır.(toplam içindeki payı yüzde

7)30

Japonya-Hindistan ilişkileri konusunda son olarak, anılan ilişkinin gelecek on yıllık süreçte
ulaşacağı boyutun ABD-Çin’in mevcut ilişkilerini yakalayabileceğini görüşünü aktarmak
istiyoruz.31Sonuç olarak, giderek artan Hint-Japon ilişkilerinin Japonya cephesinde, Çin
ilişkisini yönetmek ve dengelemek anlamında da bir rol üstlendiğini belirtmek gerekir.
İLİŞKİLERİN TOPLUCA DEĞERLENDİRİLMESİ ve SONUÇ
Dinamik ve ekonomik olarak sürekli büyüyen bir bölgede konumlanmış olan her üç ülkenin
en başta gelen istekleri, profillerini ve bugün ulaşmış olduklarını genişletmek; anılan amaçlar
için de, “yeni ticari ve güvenlik ortakları” bulmak ve/veya “mevcut ortaklarının yeni
kapasitelerine” ulaşmaktır. İçinde bulunduğumuz dönemde, Asya-Pasifik bölgesinde
ülkesinin etkinliğini arttırmayı hedefleyen ve bu bağlamda ülkesinin Asya’daki ekonomik
(durgunluğu aşmanın yanında) ve güvenlik boyutlarına önem veren, 26 Aralık 2012’den bu
yana Japonya başbakanlığını yapan Abe Shinzo ile; ülkesinin ekonomik ve güvenlik
boyutlarına verdiği öncelikleri, aşıladığı “yeni dinamizm” ve “dış politikada aktivizm” ile
hayata geçirmeye çalışan, Hint genel seçimleri sonrasında bu yılın 15 Mayıs’ında başbakan
olan Narendra Modi ‘nin iş başında olmasının sağladığı katkıyı göz ardı etmemek gerekir.
Hindistan, ekonomik gelişmesini hızlandırmak için Japonya ve ABD’nin yatırım ve
bilgi/deneyim birikiminden (know-how) yararlanma yollarını aramaktadır. İlişkilerin güvenlik
ve savunma kırılımında değerlendirilmesinde ise, dünyanın en büyük silah alıcısı konumunda,

silahlı gücünü hızla modernleştirrme ve bu konudaki “pazarı çeşitleme (Rusya bağımlılığını
azaltma)” çabasında olan Hindistan için Amerika giderek üst sıralardaki tedarikçi olmaktadır.
Öte yandan Yeni Delhi ve Tokyo birlikte “deniz tatbikatları” yapmakta, “deniz güvenliği” ve
“teröre karşı önlemler” konusunda işbirliğini arttırmaktadır. İşbirliği konusunda gözlenen bir
diğer beklenti de, Japonya’nın TPP ve RCEP arasında kurulan linkte oynayacağı aktif roldür.32
Birleşik Devletler ve Japonya gözünden Hindistan ise, üretimde sağladığı “maliyet avantajı”
sayesinde Amerikan ve Japon firmaları için Hindistan pazarında derinleşme ve bu kanalla
gelişmekte olan ülkelere yapılan dış satımı arttırma imkanı sunması yönüyle
değerlendirilmektedir. Güvenlik bağlamında ise, genç ve canlı Hint silahlı gücünün, istikrar
gereksinimi içinde olan Güney Asya ve Hint Denizi bölgesinde sağlayacakları ön plana
çıkmaktadır. “Kaya gazı” konusundaki çıkışı ile önemli “gaz ihracatçısı” olması beklenen ABD’i
de, diğer iki ülke tarafından ayrıca bu yönüyle de değerlendirilmektedir.33
Üçlünün oluşumunu, her birinin farklı seviye ve ölçekte ticari ve güvenlik/savunma işbirliği olan
Çin yönünden değerlendirdiğimizde de, her üç ülkenin Çin ile “karşılıklı güven” ve “güvenlik
konusunda işbirliği” konularına önem verdiğini görmekteyiz. Öte yandan, konumuz üçlünün Çin
ile mevcut ve vazgeçilemez ticari/ekonomik ilişkilerinin boyutunu da göz önüne aldığımızda,
bölge, Asya ve hatta global güvenlik ve istikrarı ile; çalışmamıza konu üçlü işbirliğinin
sürdürülebilirliğinin önemli ölçüde, anılan üçlü işbirliğinin bir “anti-Çin koalisyonu” na
dönüşmemesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz.


Ersin Dedekoca

3.11.2014

21.Türkiye Ens.Strateji Kurulu Üyesi

1 Kevin Liptak,“5 takeaways from Obama's trip to Asia”,CNN International, 29.04.2014,
http://edition.cnn.com/2014/04/29/politics/obama-asia-trip /(21.10.2014)
2 ““So long, and thanks for all the naval bases”, The Economist, 28.04.2014,
http://www.economist.com/blogs/banyan/2014/04/barack-obama-s-asian-tour (21.10.2014)
3 Ankit Panda, “Shinzo Abe’s ‘Quadrilateral Initiative’:Gone and Forgotten?”, The Diplomat,7.05.2014,
http://thediplomat.com/2014/05/shinzo-abes-quadrilateral-initiative-gone-and-forgotten/(25.10.2014)
4 Ajay Banerjee, “Hagel calls for US,Japan,India alliance”, The Tribune, 9.08.2014,
http://www.tribuneindia.com/2014/20140810/main5.htm (25.10.2014)
5Stockholm International Peace Research Institute(Sipri), Arms Tranfers Database,
http://www.sipri.org/yearbook/2013 (20.10.2014); http://www.ft.com/intl/cms/s/0/ded3be9a-9c81-11e3-b53500144feab7de.html#axzz3HXvn61k3 (22.10.2014; Gardiner Harris,“ World’s Biggest Arms Importer, India Wants to
Buy Local”,6.03.2014, http://www.nytimes.com/2014/03/07/business/international/worlds-biggest-arms-importer-indiawants-to-buy-local.html# (22.10.2014)
6 Gopal Ratnam, “Hagel Visits India Seeking to Sell Weapons”,
8.08.2014,http://www.bloomberg.com/news/2014-08-07/hagel-visits-india-seeking-to-sell-weapons.html (21.10.2014);
Banerjee, agy; “Hagel Visits India in Bid to Strengthen Defense Ties”,WSJ,7.08.2014,

http://online.wsj.com/articles/hagel-visits-india-in-bid-to-strengthen-defense-ties-1407426216 (22.10.2014)
7 “Indian PM Narendra Modi meets Obama at White House”, BBC News,30.09.2014,
http://www.bbc.com/news/world-asia-india-29406179 (22.10.2014)
8 Niharika Mandhana ve William Mauldin, “Indian Leader Modi Moves Closer to U.S. as Differences Persist” WSJ,
1.10.2014, http://online.wsj.com/articles/obama-narendra-modi-meet-at-white-house-in-first-formal-talks-1412089904
(24.10.2014)
9 Madhuchanda Ghosh, “Modi’s focus on the India-Japan relationship”,25.08.2014,
http://www.japantimes.co.jp/opinion/2014/08/25/commentary/japan-commentary/modis-focus-india-japan-relationship/
(31.10.2014)
10 U.S.-India Strategic Dialogue, US Department of State, http://www.state.gov/p/sca/ci/in/strategicdialgue/
(25.10.2014)
11 Ratnam,agm
12 Görüşmede ele alınan konulardan biri de, WTO’da Hindistan’ın vetosu yüzünden bloke edilmiş olan yaklaşık 10
mia.$ tutarındaki uluslar arası anlaşmadır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için:
http://www.reuters.com/article/2014/07/31/us-india-trade-wto-idUSKBN0G009R20140731;
http://online.wsj.com/articles/india-blocks-wto-agreement-to-ease-trade-rules-1406471335 (27.10.2014)
13 Ankit Panda, “10 Takeaways on US-India Security Cooperation”, The Diplomat, 2.10.2014,
http://thediplomat.com/2014/10/10-takeaway-on-us-india-security-cooperation/ (27.102014)
14 http://www.state.gov/r/pa/prs/pr/2014/07/230048.htm (26.10.2014)

15“John Kerry Arrives in India for Strategic Dialogue”,NDTV,30.07.2014, http://www.ndtv.com/article/india/johnkerry-arrives-in-india-for-strategic-dialogue-568056 (26.10.2014)
16 Sipri, ag year book
17 Ratnam, agm; Harris, agm.
18 Panda, agm.(iii)
19 RCEP konusunda daha tanıtıcı bilgi için: http://www.fta.gov.sg/press_release%5CFACTSHEET%20ON
%20RCEP_final.pdf (30.10.2014)
20 http://www.trade.gov/mas/ian/build/groups/public/@tg_ian/documents/webcontent/tg_ian_003364.pdf;
http://www.worldstopexports.com/japans-top-import-partners/2082 (28.10.2014)
21 “U.S.-Japan Bilateral Cooperation”,http://www.whitehouse.gov/the-press-office/2014/04/25/fact-sheet-us-japanbilateral-cooperation; “US-Japan Economic Harmonization Inisiative”http://www.ustr.gov/countries-regions/japankorea-apec/japan (28.10.2014)
22 William H. Cooper,” U.S.-Japan Economic Relations:Significance, Prospects, and Policy Options”,Congresinal
Research Service,18.02.2014, http://fas.org/sgp/crs/row/RL32649.pdf (29.10.2014)
23 “U.S., Japan Agree to Expand Security, Defense Cooperation”, 3.10.2013,
http://www.defense.gov/news/newsarticle.aspx?id=120902 (27.10.2014); “THE GUIDELINES FOR JAPAN-U.S.
DEFENSE COOPERATION”, http://www.mofa.go.jp/region/n-america/us/security/guideline2.html (27.10.2014)
24 Cooper, agr
25 Richard Rossow, Toru Ito, Anupam Srivastava, Brad Glosserman, “A Trilateral Whose Time Has Come: US-JapanIndia Cooperation”, The National Interest, 21.10.2014, http://nationalinterest.org/blog/the-buzz/trilateral-whose-timehas-come-us-japan-india-cooperation-11508?page=show (27.10.2014)

 

26 Swati Arun,“Modi in Japan: Mission Accomplished (For Now)”, 3.09.2014, The Diplomat,
http://thediplomat.com/2014/09/modi-in-japan-mission-accomplished-for-now/ (29.10.2014)

27 “India and China announce trade deals during Xi visit toDelhi”, 18.09.2014
http://www.theguardian.com/world/2014/sep/18/india-china-trade-deals-xi-delhi (29.10.2014); Kunal Singh, The “AgeOld Sino-Indian Contest for South Asia”30.10.2014, http://thediplomat.com/2014/10/the-age-old-sino-indian-contestfor-south-asia/ (29.10.2014) ; “Tokyo Declaration for India — Japan Special Strategic and Global
Partnership”http://timesofindia.indiatimes.com/india/Tokyo-Declaration-for-India-Japan-Special-Strategic-and-GlobalPartnership/articleshow/41433328.cms (29.10.2014)
28 Arpita Mathur,”Abe’s Return:Implications for India-Japan Relations”,9.04.2014, RSIS Commentaries,
http://www.rsis.edu.sg/rsis-publication/rsis/1949-abes-return-implications-for/(30.10.2014)
29 http://pib.nic.in/newsite/erelease.aspx?relid=73596 (29.10.2014)
30 http://www.mea.gov.in/Portal/ForeignRelation/Japan_January_2014.pdf (30.10.2014); http://www.indembassytokyo.gov.in/india_japan_economic_relations.html (30.10.2014)
31 Mathur, agm
32 Bu konu, “U.S.-Japan-India Track Two Strategic Dialogue”nun 17-19 Mayıs 2013 toplantı görüşmelerinde de yer
almıştır. CSIS, http://csis.org/publication/us-japan-india-track-two-strategic-dialogue-may-2013 (30.10.2014)
33 Rossow, Ito, Srivastava, Glosserman, agm.